Aile; çeşitli rollerle aynı çatı altında yaşayan, ekonomik ve duygusal anlamda birbirlerine bağlı kişilerin oluşturduğu toplumun en küçük temel birimidir. Aile üyelerinin tüm sözlü ve sözsüz mesajları aile içi iletişimi kapsar. Aile içi iletişim; uyumun sağlanması ve çatışmaların çözümlenmesi için temel ögedir. Hiçbir çatışmanın yaşanmadığı ailelerde aile içi iletişimin kuvvetli olduğu inancı yanlıştır. Çatışmanın çok olmasından ziyade nasıl ve ne kadar sürede çözümlendiği önemlidir. Aynı zamanda aile içi iletişimin iyi olduğu ailelerde kişilerin ruh sağlığı da olumlu yönde etkilenmektedir.
Etkili iletişimin kurulabilmesi için aile üyeleri birbirlerine zaman ayırmalıdır. Sorunlara yorum katmadan, somut bir şekilde ele alarak saydam olunmalıdır. Aynı zamanda karşısındakini dikkatle dinlemeli ve iletişim kurduğu kişinin yaşını, olgunluk düzeyini de dikkate almalıdır. İletişim halindeyken sözlü mesajlar kadar beden diline de bakılmalıdır. Sorunları konuşurken öfke kontrolü önemlidir. Etkili bir aile içi iletişimin olduğu tüm aile üyelerinde değerli olma hissi vardır. Aile üyeleri dışarıdaki tehlikelere karşı kendilerini güvende hisseder. Güven duygusunun olduğu ailelerde kişi kendini dış dünyanın getirdiği sıkıntı ve kaygılardan koruyabilirken çevresine karşı da güven geliştirirler. Aile içinde dayanışma ne kadar güçlüyse kişinin stres yönetimi ve psikolojik sağlamlığı da aynı oranda güçlü olacaktır.
Sağlıklı iletişim, eşlerin birbirini anlamaya çalışmasıyla mümkündür. Sağlıklı bir evlilikte eşlerin birbirine koşulsuz destekte bulunması, gerektiğinde takdir etmekten, onaylamaktan çekinmemesi, birbirlerine ve birbirlerinin fikirlerine karşı anlayışlı-hoşgörülü davranmaları, empati yapmaları, işbirliği içinde olmaları, sadakat duygusunun bulunmasıyla birlikte sevgi ve saygının da eksik olmaması gerekir. Bunlar tamamlanmadan sağlıklı bir iletişimden ve evlilikten söz edilemez.
Evlilikte sen-ben yerine “biz” algısı hakim olmalıdır. Eşler birbirine benzemek zorunda değildir, aksine farklılıklarıyla bir bütünü oluştururlar. Eşlerin birlikte özlemleri, kaygıları, umutları, sevinçleri, üzüntüleri, küskünlükleri, hayalleri, beklentileri, cinsellikleri üzerine sohbet edebilmesi ve paylaşımda bulunabilmeleri çiftler arası iletişimi olumlu yönde etkilemektedir.
Bununla birlikte her çatışma çözülemeyebilir veya eşler her çatışmada ortak bir noktada buluşamayabilir. Bu normal bir durumdur. Bu gibi durumlarda tartışmaktan kaçınmak yerine eşlerin birbirlerinin kişilik farklılıklarını kabul etmesi gerekir.
M.Berk KARAOĞLU
Uzman Klinik Psikolog- Aile Danışmanı