Şemalar, bireylerin çocukluğundan itibaren çevresinde olup bitenleri algıladığı, yorumladığı ve davranışlarını etkileyen zihinsel örüntülerdir. Çocuklukta ve ergenliğin başında deneyenimlediğiniz her olay, durum şemalarınızın oluşmasında etkilidir. Örneğin bir bisiklet hayal edin, zihninizde neler oluştu? Hangi renk, nerede, onunla ne yapmak istersiniz? İşte bu bisikletle ilgili algılarınız, hisleriniz bisikletle ne yapacağınız gibi davranışlarınız çocukluğunuzdaki bisikletle ilgili algılarınızla ilişkilidir. Bazen bu şemalarımız, bizim hayatımızı olumsuz yönde etkileyecek ve işlevselliğini bozacak hale getirebilir. Bu uyumsuz şemalara kendimizi de sorgulayarak gelin birlikte bakalım.
Bu uyumsuz şemalarımız saygı, sevgi ve aidiyet, güven, haz olarak 4 alanda karşımıza çıkar.
Saygı alanında
- Bağımlılık: Bireyin diğerlerinden yardım almadan bir şey yapamaması, kendi kararlarına güvenmemesi. Bu şemaya sahip bireyler bununla baş edebilmek için hayatı ile ilgili önemli kararların insiyatifini başkalarına vererek şemaya teslim olabilir, yeni kararlar almamaya çalışarak şemadan kaçabilir ya da hiç kimseden bir şey istemeyerek şemayı aşırı telafi etme yoluna girebilir.
- Başarısızlık: Kendiyle ilgili yetersiz ve başarısız olduğunu ve olacağını içeren düşüncelere sahip olması. Bu şemaya sahip bireyler kendilerini aptal, cahil, beceriksiz olarak nitelendirebilir ve bunun sonucunda benlik saygılarını olumsuz geliştirebilir.
- Kusurluluk: Kendini kusurlu, sevilemeyecek biri olarak nitelendirmesi. Bu şeması olan birey kendisine onu eleştirecek ve değersiz hissettirecek arkadaşlar eşler bularak şemaya teslim olabilir ya da duygularını ve düşüncelerini ifade etmekten kaçınabilir ya da başkalarını sürekli eleştirerek şemanın aşırı telafisini yapabilir.
- Boyun eğicilik: İhtiyaçlarını ve isteklerini ifade etmekte zorlanması, tartışmaya ve girmekten çekinmesi aşırı, işlevsiz uyumlu olması. Bu şemaya sahip bireyler istemediği halde uyum sağlamaya çalıştığı için içten içe bir öfke yaşarlar bu da ani duygu dışavurumlarına neden olabilir.
- İçiçecilik/ Gelişmemiş Benlik: Bireyin genelde ebeveynlerine aşırı duygusal bir bağlılık göstermesi, kendini ayrı hissedememesidir. Sürekli onun desteğine ihtiyaç duyar. Bu şeması olan bireyler ileri yetişkinlikte bile ailesine göre yaşayıp şemaya teslim olabilir, şemadan kaçınıp onlardan uzaklaşabilir ya da ebeveynlerine benzememeye çalışarak aşırı telafi etme yoluna gidebilir.
Sevgi ve Aidiyet alanında
- Duygusal yoksunluk: Kendisinin diğerleri tarafından sömüreleceği, sevilmeyeceği, destek olunmayacağı inancına sahip olması. Bu şemaya sahip bireyler anlaşılmayacağını ilgiden ve korunmadan yoksun kalacağını düşünürler.
- Sosyal izolasyon: İstenmeyen ve sosyal becerilerinin iyi olmadığına dair inanca sahip olması. Bu şemaya sahip bireyler kendilerini ayrı, farklı hissettiklerinden bir gruba ait hissetmezler ve dışlanacaklarına inanırlar. Bu yüzden gruplarda farklılıklarına odaklanarak şemaya teslim olabilir ya da sosyal ilişkilerden uzak durarak şemadan kaçabilir ya da girdiği ortamlara karakterine uygun olmadan ayak uydurmaya çalışarak şamanın aşırı telafisini yapabilir.
- Duyguları bastırma: Duygularının davranışına aktaramaması. Bu şemaya sahip bireyler duygularını duşa vurursa kötü sonuçları olacağını düşünürler. Öfkelerini, incinmişliklerini, mutluluk gibi olumlu duygularını güvende hissedebilmek için dışarıya göstermezler.
- Karamsarlık: Bireylerin olumlu bir yaşantıdan sonra olumsuz bir yaşantıya maruz kalacağına inanmasıdır. Bu şemaya sahip bireyler mutlu olduklarında ardından mutsuz olacaklarını düşünürler. Bu yüzden olumlu yaşantıları olumlu duygularla yaşamaktan çekinebilirler.
Güven alanında
- Cezalandırıcılık: Bireyin hata yapan insanlara veya hata yapan kendisine toleransının olmaması, cezalandırılması gerektiğini düşünmesi, acımasız davranması. Bu şemaya sahip kişilerin affetmeye tahammülleri yoktur. Kendisi dahil yapılan her hatanın bir cezası olmalıdır inancıyla acımasız davranabilirler.
- Kendini feda: Başkalarının ona ihtiyacı olduğuna inanma ve kendi ihtiyaçlarını görmezden gelmesi. Bu şemaya sahip bireyler karşısındaki kişinin o olmadan üstesinden gelemeyeceğini eğer yardım etmezse üzeleceğine inanır. Kendi hak,istek ve ihtiyaçlarını görmezden gelebilir.
- Dayanıksızlık: Başına kötü olaylar geleceğine dair korkulara sahip olması. Her an tıbbi rahatsızlıklar, doğal afetler, felaket olayları yaşayabileceğine inanır. Bu şeması bireyler şemaya teslim olarak sürekli felaket olayları, haberleri takip edip izleyebilir ya da minimum riskteki yerler dışındaki yerlere gitmemeyi tercih edebilir ya da tehlikeleri umursamaz bir tavır geliştirerek aşırı telafi etme yoluna gidebilir.
- Kuşkuculuk: Diğerlerinin kötü niyetli ve ona zarar vereceğine dair abartılı düşünceye sahip olması. Sürekli bir şüphelilik hali. Bu şemaya sahip kişiler insanların ona eninde sonunda zarar vereceğini, aldatacaklarını düşünürler. Bu yüzden onu aldatabilecek eşler, arkadaşlar seçip şemaya teslim olabilirler ya da ilişkilerden uzak durup şemadan kaçınabilirler ya da başkaları tarafından aldatılmamak için aldatıcı davranışlarda bulunabilip şemanın aşırı telafisini yapabilirler.
- Terk edilme: Diğer kişiler tarafından terk edileceği, yalnız bırakacağı düşüncesine sahip olması. Bu kişiler eninde sonunda terk edileceğine inanırlar bu yüzden şemaya teslim olup onları terk edecek ilişki sürdüremeyecek arkadaşlar, eşler seçebilirler ya da yakın ilişkilerden uzak durup şemadan kaçabilirler ya da eşlerini, arkadaşlarını rahatsız edecek kadar yakın ve ısrarcı davranıp şemaya teslim olabilirler.
Haz alanında
- Onay Arayıcılık: Sürekli başkalarının onayına ihtiyaç duyması, beklemesi. Bu şemaya sahip bireyler başkalarının fikirlerini önemserler bu yüzden görünüşe, statüye, maddiyata fazlaca önem verebilirler. Önemli kararlarda başkalarının vereceği tepkilerini fazla göz önüne aldıklarından yanlış ve kendiyle uyumlu olmayan kararlar verebilirler.
- Haklılık: Özel ve ayrıcalıklı biri olduğunu düşünmesi. Bu şeması olan kişi ne isterse yapabileceğini, kuralların onu engelleyemeyeceğini düşünür. Diğerlerine yönlendirici, aldırmayan şekilde, rekabetçi davranabilir.
- Mükemmeliyetçilik: Mükemmelliği ve gerçekçi olmayan standartlara ulaşmayı istemesi, yapılanın yeterli gelmemesi hep daha iyisine ulaşmayı istemesi. Bu şemaya sahip bireyler özellikle iş alanında yüksek seviyelere ulaşması gerektiğine inanırlar. Bu yüzden çoğu zaman kendisine ve diğerlerine aşırı eleştirel davranabilir. Başarı için aşırı uğraş içinde olduğundan fazla detaycı davranabilirler.
- Yetersiz Özdenetim: Bireyin amaçlarına ulaşabilmesi için sürdürmesi gereken özdenetimi kurmakta zorlanması, dürtüsel davranması, çaba göstermekten kaçması. Bu şeması olan bireyler hedeflerine ulaşmalarını engelleyecek dürtülerini ketlemekte ve sorumlu davranmada zorluk yaşarlar.
İşte bu uyumsuz şemalar bireyin sosyal, iş, duygusal ilişkilerini, benlik anlayışını ve iyilik halini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu şemaların gelişmesinde çocukluktaki güvenli bir şekilde bağlanma, özerk hissetme, ifade özgürlüğü gibi temel ihtiyaçların karşılanmaması, travmatik olaylara maruz kalma ve çocuğun doğuştan gelen mizacı, kültürel bağlamlar etkilidir.
Bireylerin kullandığı bu uyumsuz şemaların varlığını sürdürmesinde etkili olan üç baş etme yolu vardır. Yukarıda da bahsedildiği gibi bunlar; şema teslimi: şemayı güçlendiren stratejiler, şema kaçınması: şemayı tetikleme olasılığı olan düşüncelerden kaçma, şema aşırı telafisi: şemayla savaşma, aksini düşünme. Örneğin duygusal yoksunluk şeması olan bir birey bu şemayı güçlendirecek şekilde mesafeli eşler, arkadaşlar seçerek bu şemaya teslim olabilir, yakın ilişkilerden uzak durarak şemadan kaçabilir ya da ilişkilerde ısrarcı davranarak bu şemayı aşırı telafi etmeyi seçebilir. Bu 3 baş etme yöntemi de kısa vadede rahatlamaya yol açsa da uzun vadede duygusal yoksunluk şemasını ve şemanın etkilediği davranışları daha da geliştirir.
Şema terapinin birey için o anda aktif olan uyumlu ve uyumsuz şema faaliyetlerini açıklamak için kullandığı kavram şema modlarıdır. Şema modları çocuk modları, ebeveyn modları, başa çıkma modları, sağlıklı erişkin modudur. Örneğin bir olay karşısında incinmiş çocuk moduna girebilirsiniz. Annesini saklambaç oynarken bulamayan bir çocuk gibi değersiz hissetmiş, kırgın ya da arkadaşı oyuncağını elinden almış bir çocuk gibi kızgın, veyahut babasının yemeği istemediği bir pastayı dayanamayıp hepsini yiyen bir çocuk gibi dürtüsel, ya da annesine sarılıp masal okumasını dinleyen bir çocuk gibi güvenli, mutlu.
Ebeveyn modları ise cezalandırıcı veya beklentilidir. Başkalarının ya da kendinin cezalandırılması gerektiğini düşünür ve kendine ya da başkalarına kötü davranışlarda bulunur. Beklentili modda ise talepkâr bir ebeveyn gibi birey başarıyı sağlamak için düzenin gerektiğini, başkalarının ihtiyacını kendi ihtiyaç ve isteklerinin önüne koyar, duygularını dışa vurmaması ve mütevazi olması gerektiğini düşünür.
Uyumsuz başa çıkma modları ise uyumlu temsilci yani bireyin işler istediği şekilde ilerlemese bile tepki vermemesi ve tartışmamaya girmemek için itaatkar davranması, kopuk korungan yani diğer insanlara karşı kopuk ve soğuk hissetmesi, kendini avutan duygularıyla yüzleşmek istemediği için kendini başka etkinliklerine veren, duygularından kaçan, zorba yani kendisini başkalarından üstün gören ve saldırıdan çekinmeyen ve büyüklenmeci aşırı hırslı, empatiden yoksun, kurallara uymaz moddur.
Sağlıklı erişkin modda ise birey bu olumsuz modların farkındadır, onları kabul eder ve işlevli hale getirir, çalışır, sorumluluklarının bilincedir, kendini gerçekleştirme yolunda ilerler.
İşte şema terapinin amaçlarından biri de bireyin sağlıklı erişkin modunu güçlendirmesine, diğer modlarını arasında anlaşma yapmasına, onları gerektiği zaman kullanmasına veya etkisiz hale getirmeyi desteklemektir. Şemalarını fark eden birey şema terapi sayesinde bunlar üzerinde çalışır, bunların hayatını olumsuz etkilemesini engellemek amacıyla farkındalık geliştirebilir, olumsuz, mantıksız bilişler yerine mantıklı olanları ve işlevsel olanları yerine koyabilir ve buna uygun davranabilir. Bireyin uyum bozucu şemalar ve modları fark etmesini, uyumsuz şemalarla nasıl baş edebileceğini öğrenmesini sağlamak şüphesiz ki bireyin hayatını, iyilik halini, sosyal ilişkilerini, benlik saygısını olumlu yönde geliştirecek ve bireyin kendini gerçekleştirmesine yardımcı olacaktır.
M. Berk Karaoğlu
Uzman Klinik Psikolog- Aile Danışmanı
Özel Berk Karaoğlu Aile Danışma Merkezi