Uzun yıllardır rüyalarla ilgili bir sürü araştırma yapılmıştır ve hala yapılmaktadır. Bir çok psikolog ve bilim adamı rüyaların iç dünyasına farklı bakış açıları katmıştır. Buna rağmen bunların arasında en dikkat çekeni Freud’un araştırmaları olmuştur. Freud rüyaların bastırılmış isteklerimizi yansıttığına inanıyordu. Özellikle şiddet ve cinsellikle ilgili tehlikeli bilinçdışı tutku ve isteklerimizin farkına varmamızı engelleyen bir sansür sistemimiz olduğuna inanmaktaydı. Bu sansür sisteminin tehlikeli düşüncelerimizi rüyalarımızda bilinçli düşüncelerimizi rahatsız etmeyen sembollere dönüştürdüğünü düşünüyordu. Freud ayrıca bu sembollerin anlamları olduğuna ve bu sembolleri kullanarak rüyaların yorumlanabileceğine inanıyordu.
Freud’a göre;
Peki ne zaman rüya görürüz?
Uyku Non-REM uykusu ve REM(hızlı göz hareketleri) olarak iki evreye ayrılır. Non-REM uykusu 4 evreden oluşur.
1.Evre: Uyanıklıktan uyku haline geçiş evresidir. Bu evrede uyarıcılara karşı tepkiselliğimizi kaybederiz.
2.Evre: Uyku halinin ilk evresidir. Kas gerginliği, nabız ve vücut sıcaklığı yavaş yavaş düşer ve uyandırılmak zorlaşır.
3.Evre: Uykuya daldıktan 30-35 dakika sonra bu evreye geçeriz. Uyku daha da derinleşir ve uyandırılmak daha da zorlaşır.
4.Evre: Uykunun en derin evresidir. Birkaç dakika ile 1 saat arasında bu evrede kalırız ve tekrardan 3. ve 2. evreye geçtikten sonra REM uykusuna geçiş yaparız.
Rüyayı gördüğümüz evre ise REM uykusudur. Rem uykusunda istemli kaslar felç halindedir. REM uykusu 90 dakikada bir 5-30 dakikalık periyotları takip eder. Bazılarımız rüya görmediklerini düşünseler de herkes bu zaman dilimi içerisinde rüya görür fakat hatırlamayabilir. Bazende rüyamızda gördüğümüz sembolik ifadelerin belirli bir anlamı ifade etmesi gerekmez. Gördüğümüz kötü rüyalar ardından sabah kötü de uyansak rüyalar sayesinde kendimizin bile farkedemediği düşüncelere ayna tutarak bilinçaltını temizleme fırsatı elde ederiz.
M.Berk KARAOĞLU
Psikolog-Aile Danışmanı-Cinsel Terapist
İZMİR TERAPİ VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MERKEZİ