Borderline kişilik bozukluğu; kişilerarası ilişkilerde, benlik algısında ve duygu durumunda tutarsızlık ve belirgin dürtüselliğin olduğu bir kişilik bozukluğudur. Erken erişkinlik döneminde başlar.
Genel popülasyonda %2, ayaktan hasta izleme birimlerinde %10, yatan hastalarda yüzde %20 oranında görülür. Kişilik bozukluğu olan klinik popülasyonun %30 ile %60'ını BKB oluşturur. Daha çok kadınlarda görülmektedir.
BKB hastalarının çocukluk öykülerinde fiziksel veya cinsel kötüye kullanım, ihmal, erken ebeveyn kaybı veya ebeveyn ayrılığı sıklıkla bulunur. Ailesel faktörler borderline psikopatolojisinin gelişiminde etkili olmaktadır. İkizler üzerinde yapılan çalışmalarda, borderline kişilik bozukluğunun kalıtımsal bir yönü olduğu saptanmış ve çevresel faktörlerin de kalıtımda rolü olabileceği vurgulanmıştır.
Borderline kişilik bozukluğu gösteren kişilerin özellikleri şöyledir :
- Gerçek olsun veya olmasın; ayrılma, reddedilme ve terkedilmekten aşırı korkma sonucu panik ve öfke duygularına kapılırlar. Gerçekçi kısa zamanlı veya zorunlu ayrılıklarda dahi abartılı bir öfke gösterirler ve bu durumdan kaçınmak için büyük bir çaba harcarlar.
- Kişilerarası ilişkilerini uçlarda yaşarlar. Karşısındaki kişiyle, göklere çıkarma ve yerin dibine sokma uçları arasında gelgitli bir ilişkileri olur. Bunun sonucunda ikili ilişkilerindeki kişiyi önce idealleştirip sonra kolaylıkla değersizleştirirler ve hayal kırıklığına uğratmakla suçlarlar.
- Belirgin ve sürekli olarak; düşüncelerinde, amaçlarında ve değerlerinde ani değişiklikler meydana gelebilir. Yani yaşadıkları kimlik karmaşası sonucunda iç ve dış dünyalarında tutarsızlık gösterirler.
- Kişiler davranışlarının uzun vadeli sonucunu düşünmeden kendine zarar verecek riskli davranışlarda bulunurlar.
- Borderline kişilik bozukluğunda intihar girişimi sıkça görülür. Bu girişimler %8-10 oranında başarılı sonuçlanır. İntihar girişimi dışında kişi; kendini yakma, kesme gibi zarar verici davranışlara sıklıkla teşebbüs eder.
- Kişilerde bu bozukluğa eşlik eden ve genellikle geçici olan affektif instabilite(örn: kısa süreli anksiyete) görülür.
- Yaptıkları işlerden tatmin olmayan bireyler sürekli yapacak bir şeyler ararlar ve yaptıkları şeylerden çabuk sıkılıp kendilerini boşlukta hissederler.
- Kendisini kötü olarak algılayan birey; gösterdiği uygunsuz, yoğun öfke veya öfkesini kontrol altında tutamama sonucunda kendisine biçtiği kötülük algısını pekiştirir.
- Kişilerin çoğunda strese bağlı paranoid düşünceler, halüsinasyonlar, gerçeklikten kopma gibi durumlar oluşabilir. Ancak bu durumlar süreklilik göstermez.
Psikoterapisi Nasıldır?
Sınır kişilik bozukluğunun farmakolojik psikoterapisinde öfke kontrolü ve psikotik epizodlar için antipsikotikler kullanılırken, yaygın olan depresif mizacın azaltılmasında ise antidepresanlar kullanılmaktadır.
Psikolojik psikoterapisinde ise uzun süreli bir psikoterapi önerilmektedir. Bunun yanı sıra psikoeğitim de kullanılabilir. Detaylı testlerle borderline kişilik bozukluğu doğrulanabilmektedir. Kendisine zarar verme ve intihar davranışlarının yüksek oranda görüldüğü bu bozuklukta en önemli hedeflerden birisi kişinin bu davranışlarını azaltmaktır. Borderline kişilik özelliklerini yansıtan danışanlarda genellikle bilişsel davranışçı terapi uygulanmaktadır. Derin terapilerde bilişsel veya bilinçaltı terapiler kullanılmaktadır. Özellikle bu konu da Şema Terapi'nin çok önemli bir yer tuttuğunu söylemekteyiz. Yetkin olduğumuz Şema Terapi kliniğimizde uygulanıyor olup Şema Terapi ile ilgili ölçekler de kullanılmaktadır. Bunların neticesinde ebeveynlere veya geçmişe uzanabiliyoruz. Daha derin terapiler gerekirse hipnoterapiler, bilinçaltı terapileri, EMDR gibi psikoterapi uygulanmaktadır. Borderline kişilik bozukluğunun bazı semptomlarına yönelik çeşitli terapiler de kullanılabilir.
M.Berk KARAOĞLU
Psikolog-Aile Danışmanı-Cinsel Terapist
İZMİR TERAPİ VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MERKEZİ