Bağlanma

BAĞLANMA

Bağlanma başka bir bireye karşı yakınlık arama ve bu yakınlığı sürdürme olarak tanımlanmaktadır. Bebeklikte bağlanılan nesne bebeğe ilk bakım veren kişidir. Bebeğe ilk bakımını veren kişi anne olduğundan bağlanma kuramı bebeğin annesiyle olan ilişkisini temel almaktadır. Anne ile kurulan bu ilişki bireyin daha sonraki dönemlerindeki ilişkilerine zemin hazırlamaktadır. İlk ilişkide ortaya çıkan yetersizlikler ve bakımındaki aksamalar daha sonraki ilişkileri olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Bebeklikte, anne bebek ilişkisi güvenli ya da güvensiz bağlanma olarak şekillenebilir.

Güvenli bağlanma gösteren çocuklar, annelerinin her zaman yanlarında olup, stres durumlarında yardımcı olacaklarından emin olan çocuklardır. Anne ayrıldığında tepki göstermelerine karşın döndüğünde kolaylıkla yatışırlar. Güvenli bağlanmanın gelişmesi için çocuğun kesintisiz, tutarlı tepki veren, duyarlı ve her zaman ulaşılabilir bir bakım verene sahip olması önemlidir. Güvenli bağlanmaya sahip çocukların annelerinin çocuğun ağlamalarına duyarlı , farklı gereksinimlerine uygun tepkiler verebilen annelerdir.

Güvenli bağlanan bireyler daha sonraki ilişkilerinde de güvenli bağlanma örüntüsü gösterirler. Başkalarıyla anlamlı ilişkiler gerçekleştirebilirler, kendilerini değerli hissetme ve sevilebilir olma duygularına sahip olurlar. Başetme becerilerini etkin olarak kullanabilirler. Güvenli bağlanma stiline sahip olan kişilerin kendilik ve öteki algıları olumludur. Başkalarının sorumluluğunu alabilirler. Aynı kişi ile uzun süre doyumlu ilişki ve cinsel hayatları olabilir. Terkedilme korkusu ve kıskançlık tepkilerinin düşük olduğu söylenebilir.

Kaygılı/kararsız bağlanma örüntüsü olan çocuklar, çağırdıklarında annenin yanıt vereceğinden ya da yardımcı olacağından emin olmayan çocuklardır. Bu nedenle ayrılığa direnirler ve anne döndüğünde yatışmazlar. Araştırıcı davranışlarda bulunmaya ilişkin kaygıları vardır. Bu anneler tepkilerinde tutarlı olmayan ve kontrol amaçlı terk etme tehdidinde bulunan annelerdir. Kararsız bağlanan çocukların annelerinin ise, genellikle tepkilerinde tutarsız oldukları saptanmıştır. Mesafeli, duygusal olarak zor ulaşılan ve ihmalkâr olan annelerin çocuklarının ise kaçıngan bağlanma tarzına sahip olduğu bulunmuştur.

Kaygılı bağlanan bireylerin daha sonraki ilişkilerinde kendilik ve öteki algıları olumsuzdur. Karamsar, umutsuz, endişeli olabilirler. Strese duygusal tepkiler verirler. Acı verici anıları hatırlama eğilimleri yüksek olabilir. İlişkileri kısa olsa da onlar derin yaşadıklarını düşünürler. Bu bağlanma stiline sahip kişiler ilişkilerde bağlanma figürünü sürekli kontrol etme ihtiyacı hissedebilirler. Olumsuz sonuçları abartıp olumsuz duygulara odaklanıp endişelere saplanabilirler.

Kaçıngan bağlanma örüntüsü olan çocuklar ise annelerinin yardımcı olacağına ilişkin hiç güveni olmayan çocuklardır. Sürekli olarak çocuklarını geri çeviren ya da reddeden anneleri olan bu çocuklar ayrılığa tepkisiz kalıp anne döndüğünde yakın durmazlar.

Bu bağlanma stilinde olan kişiler temel korku ve kaygılarını, acı verici düşüncelerini göz ardı etmeye meyilli olabilirler. Olumsuz duygularını fark etmeyebilirler. Olumsuz özelliklerini başkalarına yansıtırlar. İnsanların kendilerine bağlanma fikrinden korkarlar, sorumluluk almak istemeyebilirler. İlişkilerinde güven sorunları yaşayabilirler. Uzun süreli ilişki kurmak yerine tek gecelik ilişkilere yönelebilirler.

 

M.Berk KARAOĞLU

Psikolog-Aile Danışmanı-Cinsel Terapist

İZMİR TERAPİ VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MERKEZİ

Görseller


Geri
Tüm hakları saklıdır. © 2016 - 2024
izmirklinikpsikolog.com
eskişehir web tasarım